top of page

Soru Sorma Özgürlüğü

İnsana her alanda verilmeli özgürlük… Özellikle de ilerlemek için soru sorma konusunda…



Öğrencilerine soru sorma cesareti veren, sorularını içtenlikle yanıtlayan, soruları saçma, konu dışı gibi etiketlerle dışlamayan, anlattım duymadın mu bu ne biçim soru, biz koşuyoruz sen yürüyorsun, işgüzarlık yapma diye diye öğrencilerinin öğrenme hevesini, konuşma, sorma sorgulama hevesini baltalamayan, soruyu saçma olsa da konu dışı olsa da düşük seviye bulsa da en işlevsel ve öğrenciyi dersle bağlantıda bırakacak şekilde yanıtlayan, neyi anlamadı da bu soruyu soruyor diye ipuçlarını yakalamaya çalışan, yöneltilen soruyu kendi bilgisizliğini ya da o an için düşünemezliğini ya da cevap bulamazlığını ortaya çıkaracak bir tehtid olarak görmeyen, gerçekten cevaplanması herhangi bir sebepten mümkün olmayan soru için öğrenciyi püskürtmeyen, bir sonraki soruyu sorma arzusunu söndürmeyen, “s o r u sormanın” düşüncenin bir ürünü, öğrencinin derste olduğunun sinyali olarak görüp sevinen öğretmenlere kalpten kalbe, sıcacık sevgi, saygı ve şükranlarımı gönderiyorum.


Düşünmeyen insanlardan oluştuğu için şikayet edilen milletimin güzel insanları sıralarda soru sormaktan çekinir hale geldikten sonra yerli mi yersiz mi iyi mi, kötü mü diye yetişkin olup koltuklara geldiğinde nasıl soru sorsun, düşünsün.

Sadece ilk ve orta dereceli okullarda değil katıldığım kongrelerde, eğitimlerde de görüyorum bunu ne yazık ki… Bir de “çok güzel bir soru” diye soru diye niteleniyor bazen sorular konuşmacı tarafından. Bana bile söylense hoşuma gitmiyor. Sorunun güzeli çirkini mi olur. Benim sorun güzelse diğerinin sorusu kötü mü oluyor. Orada soru tam da konuşmacının bir şeyler daha söylemek istediği bir konuya odaklandığı için seviniyor konuşmacı. Kişinin sorusu o alana denk gelmiyorsa neden kötü olsun ki…


Soruyu konuşmacıya beğendirmek değil merak ettiğimiz alanı doldurması önemli olan bunu her öğretmen, her konuşmacı dilerim bir gün anlar.


9 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page